barındırmak

barındırmak
1. أباء [أَبَاءَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak
2. أثوى [أَثْوَى]
Anlamı: barınmasını sağlamak
3. أسكن [أَسْكَنَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak
4. أنزل [أَنْزَلَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak
5. آوى [آوَى]
Anlamı: barınmasını sağlamak
6. أوى [أَوَى]
Anlamı: barınmasını sağlamak
7. بوأ [بَوَّأَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak
8. بيت [بَيَّتَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak
9. سكن [سَكَّنَ]
Anlamı: barınmasını sağlamak

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • barındırmak — i Barınmasını sağlamak Vaktiyle bir mahalle halkını barındıran hanların, bir çarşı teşkil eden dükkânların sahibi şimdi yersiz, yurtsuz kalmıştır. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ibate etmek — barındırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • barındırma — is. Barındırmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaçamak — 1. is., ğı, hlk. Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek 2. is., ğı 1) Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma İnan bana, erkeğin elinde armağanla gelmesi, kaçamağını bağışlatmak içindir. A. Kulin 2) Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yuva — is. 1) Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak O zamanlar ... mezarlıkların serviliklerine gizlenen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yataklık yapmak (veya etmek) — suçluları gizlice barındırmak, suçlulara yardım etmek Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”